İşitme kayıpları, duyulan en düşük ses seviyesine (desibel cinsinden) göre derecelendirilir. Bu dereceler, bireyin konuşmaları ne kadar net duyabildiğini ve anlamlandırabildiğini belirler.
Normal İşitme (0–20 dB HL)
- Kişi fısıltıları, uzak mesafeden konuşmaları bile rahatlıkla duyabilir.
- Anlama veya dil gelişimi açısından herhangi bir engel yoktur.
Bu aralıkta işiten çocuklar, dil gelişimini doğal akışıyla sürdürür.
Hafif Derecede İşitme Kaybı (21–40 dB HL)
- Sessiz konuşmalar, fısıltılar ve uzaktan gelen konuşmalar zor duyulur.
- Özellikle kalabalık ortamlarda konuşmaları ayırt etmek zorlaşabilir.
Örnek: Sınıfta öğretmenin söylediği “kitaplarınızı açın” gibi düşük sesli komutlar kaçırılabilir.
Anlama Üzerindeki Etkisi
Yetişkinler, yoğun dikkatle çoğu konuşmayı anlayabilir. Ancak sesi duyabilmek için sergiledikleri aşırı odaklanma nedeniyle dinleme yorgunluğu gelişebilir. Çocuklar içinse gecikmiş konuşma, sınırlı kelime dağarcığı ve okuma-yazma güçlükleri oluşturabilir. Özellikle işitsel farkındalık eksikliği gelişebilir.
Orta Derecede İşitme Kaybı (41–55 dB HL)
- Normal konuşmalar bile zayıf ve boğuk duyulur.
- Karşı tarafı sık sık tekrar ettirmek gerekir.
Örnek: Biri “Bugün hava çok güzel” dediğinde sadece “…hava…güzel” gibi parçalar anlaşılır.
Anlama Üzerindeki Etkisi
Günlük konuşmalarda anlam kaybı belirginleşir. Sosyal ortamlarda iletişimde zorlanma başlar. İşitme kayıplı birey karşısındaki konuşucuların mırıldar gibi konuştuğunu düşünebilir veya sıklıkla daha yavaş ve yüksek sesle konuşmalarını isteyebilir. Bu düzeyde kaybı olan çocuklarda ise, dil ve konuşma gelişimi ciddi şekilde etkilenir. Cümle kurma, sesletim ve anlama becerileri geri kalabilir.
Orta-İleri Derecede İşitme Kaybı (56–70 dB HL)
- Yüksek sesle konuşulan kelimeler bile tam anlaşılamaz.
- Konuşmanın ritmi ve tonu fark edilebilir ama içeriği sıklıka kaçırılır.
Örnek: Kişi karşısındakinin konuşma seslerini duyar ancak ne dediğini tam çıkaramaz. Sıklıkla karşısındakilerden yüksek sesle konuşmasını ister. İkinci üçüncü tekrarlarda dahi söylenenleri anlamayabilir.
Anlama Üzerindeki Etkisi
Sürekli tahmin etme ve dudak okuma ihtiyacı doğar. İletişim ciddi biçimde zorlaşır. Çocuklarda bu derecedeki bir işitme kaybı, dil gelişiminin doğal yolla oluşmasını engeller. Çocuk çevresiyle sağlıklı iletişim kuramaz.
İleri Derecede İşitme Kaybı (71–90 dB HL)
- Yüksek sesle konuşmalar dahi zor duyulur.
- Telefon zili, trafik sesi, kalın erkek sesi gibi sesler bazı durumlarda algılanabilir ama konuşmalar büyük ölçüde anlaşılamaz.
Örneğin, Birisi size 1-2 metre mesafeden yüksek sesle “Bugün nasılsın?” dese bile yalnızca “…nası…” gibi kısımları seçebilirsiniz.
Anlama Üzerindeki Etkisi
Sürekli konuşmaların içeriğini kaçırma, buna bağlı olarak sosyal izolasyon ve iletişimden kaçınma davranışları görülür. Dudak okuma, yüz ifadeleri ve beden dili ile iletişim kurmaya çalışılır. Ancak özellikle telefon görüşmesi gibi konuşan kişinin ağız hareketlerinin görülemediği durumlarda iletişim kurulamaz. Pediatrik grupta ise ileri derece işitme kaybı olan bir çocuk normal dil gelişimini kendi başına gerçekleştiremez. Eğer cihaz takılmaz ve destek verilmezse:
- Sözel iletişimi kullanmayı öğrenemez.
- Kelime hazinesi oluşmaz ya da çok sınırlı kalır.
- Cümle kurma ve konuşma becerileri gelişmez.
Çok İleri Derecede İşitme Kaybı (91 dB HL ve üzeri)
- Kişi çevresindeki en yüksek sesleri (örneğin siren, motor sesi, bağırarak konuşma) dahi ya hiç duymaz ya da çok zor seçer.
- Konuşmaların anlamı tamamen kaybolur, ses yalnızca titreşim olarak algılanabilir.
Örneğin, yanınızda birisi bağırsa bile konuşucunun sadece dudak hareketlerini görür, ne dediğini anlayamazsınız.
Anlama Üzerindeki Etkisi
Kişi işitsel iletişime kapalı hale gelir. Çocuklar içinse eğer bu düzeyde işitme kaybı erken fark edilmez ve müdahale edilmezse:
- Çocuk konuşma dili geliştiremez, işitsel girdi almadığı için beyin işitme merkezleri yeterince uyarılmaz.
- Sessiz bir dünyada büyür, sosyal ve bilişsel gelişimi de olumsuz etkilenir.
- Konuşma dışı iletişim (jest, işaret dili) baskın hale gelir.